30 Ağustos 2015 Pazar

Welcome To RUANDA

Uganda'dan Ruanda'ya taşınalı 2 ay oldu ama sizlerle paylaşmak istediğim birçok gözlemim ve tecrübem var. 
İlk olarak söyleyebileceğim sadece 21 sene önce 1.000.000 a yakın insanın vahşice katledildiği Ruanda'da ön yargılarınızı tamamen ortadan kaldıracak bir hava var. 
Ruanda bu yaşanan soykırımdan dersini çıkartmış ve asla yeni bir trajedinin oluşmasına müsaade etmeyecek şekilde önlemlerini almış. 

Ruanda Güvenli mi?
Ben hayatımda kendimi hiçbir ülkede bu kadar güvenli ve özgür hissetmedim!

Cinayet,kapkaç,darp,adam kaçırma,tecavüz; 
Türkiye'de artık sıradanlaşmış bu olaylara burada rastlamak gerçekten zor.  

Ruanda'da güvenliğe verilen önemi kelimelerle ifade edebilmem mümkün değil. 
Özellikle şehir merkezinde sadece 25 metre aralıklarla bekleyen 1000 lerce asker veya polis görebilirsiniz.

Sizi gördüklerinde selam veren ya da gülümseyen bu askerler bırakın sizi rahatsız etmeyi her fırsatta " sizin için orda olduklarını" ifade eden davranışlar sergilerler. 

   
Ruanda'da hırsızlık yaygın. Hırsızlığa karşı tedbirli olun ve güvenlik görevlisi bulunan bir site veya apartmanda oturmaya gayret edin. Bahçeli bir evde kalıyorsanız bir köpek edinin. Aksi takdirde davetsiz misafirleriniz olacaktır. 

Eğer ki Ruanda'ya uçak ile geldiyseniz Kigali hava limanından şehir merkezine taksiyle gitmeniz gerekmektedir. Size maliyeti 20$-25$ olacaktır. 

Şayet komşu ülkelerden otobüs ile geldiyseniz son durak Niyabugogo otobüs terminalidir. 
Terminalden yaklaşık 5 km mesafedeki Kigali merkeze gitmek için 4 farklı alternatifiniz olacaktır. Maliyetleriyle birlikte;
Özel taksi 4.000 - 5.000 rwf
Toplu taşıma - 150 rwf
Motorlu taşıma   -  300 rwf
Yürüyerek     - Free of charge

Güvenli ve ucuz olması sebebiyle tüm yolculuklarımı toplu taşıma ile yapıyorum. 

Ruanda'nın para birimi Ruanda Frank'ıdır (rwf) . 
100 USD = 75.000 rwf dir. 
Ancak sondaki 3 sıfır sizi yanıltmasın . Ruanda Frank'ı ; USD'den daha değerlidir. Bir örnekle anlatmam gerekirse içeçeğiniz bir kahvenin ortalama fiyatı 1.500 Franktır. Eğer bu ödemeyi USD ile yapmak isterseniz 2 USD ödemeniz gerekir. Ruanda'nın para birimine çabuk alışmanın en kolay yolu; 100 USD = 75 rwf gibi düşünmektir.

Bu denli değerli bir para birimi kullanmasına rağmen tüm ekonomik dengeleri sağlamış olması gerçekten ilginçtir. 
Uganda'da 100 USD ile 12 gün krallar gibi yaşayan ben; Ruanda bu parayı bir hafta içinde tüketiyorum. 
Bunun en büyük sebeplerinden birtanesi Ruanda'da iç üretimin yok denecek kadar az olmasıdır. 
Süpermarkete girdiğinizde yerel üretim olan bir ürün görebilmeniz çok zordur.
Ürettikleri Çay, kahve,kakao gibi ürünleri 
Avrupa ülkelerine ihraç ettikten sonra, işlenmiş ürünü 4 katı fiyata geri almaktadır. 

Ruanda'da Ev Kiraları 

Eğer Kigali merkezden uzak,güzel,bakımlı bir ev tutmak istiyorsanız kiralar 300.000 Frank'tan (400$) başlamaktadır. Eğer merkeze yakın oturayım derseniz 600$-1000$ doları gözden çıkartmalısınız. Ev sahipleri genelde 2-3 aylık peşin ödemenin yanısıra 1 aylık depozito almadan anlaşmaya varmıyorlar. 

Ruandalıların Evleri

Ruandalıların yaklaşık %95'i ise sadece içinde uyumak için 2 veya 3 odanın bulunduğu; tuvalet,banyo ve mutfağın dışarıda olduğu evlerde kalmaktalar. Bu evler için aylık 35.000 Frank'tan başlayan kiralar ödemekteler.
    Evlerde kettle,tüp,çamaşır makinesi vb enerji harcayacak aletler görebilmek çok mümkün değildir. Tüm ısıtma ihtiyaçlarını kömür ile karşılamaktalar.

    Klasik bir Afrika mutfağından farklı olarak ; geniş, aynı anda 4 farklı yemek pişirebileceğiniz lüks bir mutfak.

    Seyyar kapılı bir banyo. Vanalar nerde diye sormayın. Tabiki leğenlerle duş alıyorlar. 
Sıcak su mu? Kesinlikle olmaz. Soğuk suyla çok mutlular. 

Tuvalet resmi koymak istemedim!
Banyonun yerde kocaman bir deliği olanını düşünün.

Ruanda'da Beslenme

Şayet dışarıda kaliteli ve temiz yemekler yemek istiyorsanız Kigali'de yer City Tower Avm'nin restoran bölümüne gitmenizi tavsiye ederim. Menüler 5.000-10.000 franc arasında değişmekte. 
   Şayet benim gibi kısıtlı bir bütçeniz varsa, Kigali merkezde yer alan HALALUYA restoranda 1.200 Franc ödeyerek açık büfe yiyebilirsiniz. 
Genel beslenme tarzları karbonhidrat üzerine olduğu için açık büfede de patates ve türevlerini bulacaksınız.  
2 aydır öğle yemeklerimi düzenli olarak oradan yemekteyim . 
Tavsiye ederim.



RUANDA'DA GÖRÜLMESİ GEREKEN YERLER

Volcanoes National Park
Akagera National Park
Lake Kivu
Nyungwe National Park
Karongi



 




 




 




22 Ağustos 2015 Cumartesi

Ruanda'da Bulunan Elçilikler


  • Turkish Embassy in Kigali

    In the process of opening
    c/o Kigali Serena Hotel
    KN 3 Av.
    P.O. Box 7468
    Kigali
    Rwanda
    • (+250) 788 184 500
      (+250) 252 597 100


B.P. 355
KN 27 ST/5
(previously 10, Avenue Paul VI)
Kiyovu, Kigali
Telephone  : +250 280 575 141, +250 280 575 222



2657 Avenue de la Gendarmerie (Kacyiru)
P.O. Box 28 Kigali/RWANDA

Uganda'da Yaşam ve Uganda Hakkında Herşey

16 ay kadar süren Uganda maceradan önemli olduğunu düşündüğüm birkaç bilgiyle başlamak isterim. 

Uganda Nerede

Uganda Afrika kıtasının doğusunda yer alan bir ülkedir.
Uganda'nın komşuları Güney Sudan,Kenya,Tanzanya, Demokratik Kongo Cumhuriyeti ve Ruanda'dır.
Ekvator çizgisi ülkenin güneyinden geçmektedir.

Uganda'nın Nüfusu ve Uganda'nın Resmi Dilleri

Uganda'nın nüfusu 2013 tahmini verilerine göre 35 milyondur. Resmi dilleri Ingilizce ve Swahili'dir. Bunun dışında ülke genelinde kabilelerin konuşmakta olduğu 50'nin üzerinde farklı dil vardır. 

Uganda'daki Mezhepler

Nüfusun %85 Hristiyan , %12'si Müslüman ve diğer dinler %3'tür.

Uganda Vizesi ve East Africa Touristic Visa

Uganda vizesi kapıdan alınabilmektedir. Pasaportunuzun 6 ay geçerliliği olması yeterlidir. Alacağınız vizenin türünün işlemlerinizi yapacak memurun insiyatifine kalmıştır. Başlıca vize türleri :
Tek girişli 30 günlük vize 100 USD 
Çok girişli 90 günlük vize 100 USD 
East Africa Touristic Visa (Doğu Afrika Turist) vizesi çok girişli 90 günlük ve 100 USD dir. 
Doğu Afrika Turist Vizesi: Tek bir vizeyle, 3 ay boyunca çok girişli olarak Uganda,Kenya ve Ruanda arasında seyahat edebilme olanağı sağlar. 
Eğer ki Uganda'ya 3 ay içinde tekrar dönülmesi planlanıyorsa veya Uganda'dan Kenya ya da Ruanda'ya geçilecekse Doğu Afrika vizesi almanız gerekmektedir. Aksi takdirde yolculuk edeceğiniz ülke için tekrardan vize ücreti ödemeniz gerekir. Uganda'daki görevli memurdan Doğu Afrika vizesi talep ederseniz size Kenya veya Ruanda'ya uçak biletiniz olup olmadığını soracaktır. Eğer biletiniz yoksa size bu vizeyi vermek istemeyecektir. 

Ülkeye giriş yaptığınızda ilk yapacağınız iş döviz bozdurmak olacaktır ve doları tercih etmenizde fayda var. 
100$ yaklaşık 330.000 ush (Uganda Shilling) yapmakta ancak şeytanın bile aklına gelmeyecek bir uygulama var. 
Şayet 50$ usd'den küçük banknotlar bozduracaksanız veya dolarınızın yılı 2006 dan küçükse USD-Uganda Shilling paritesi  normalde 1 USD = 3.300 ush iken 1usd =2.500 ush olarak hesaplanıyor. 
Özetlemek gerekirse ;
Tek parça 100 USD bozdurursanız elinize 330.000 ush geçer. 
Küçük banknotlarla toplamda 100 USD bozdurursanız eline 250.000 ush geçer. 
Yani yok yere 80.000 ush kaybedersiniz.

Döviz bürosundan ayrılmadan önce mutlaka bozdurduğunuz parayı kontrol edin. Ellerine bir şekilde geçen sahte paraları imha etmek yerine şanslarını deneyip turistlere yutturmaya çalışıyorlar. 
Sahte paranın kalitesi çok düşüktür, kağıdını elinize aldığınız anda hemen anlarsınız. 

Ulaşım

Entebbe Havalimanı'ndan Kampala  (32 km).
Havalimanındaysanız taksi kullanmak zorundasınız 70.000 - 80.000 ush civarı ödemeniz gerekir. 
Eğer Entebbe merkezdeyseniz küçük dolmuşlarla 3000 ush , özel taksi tutarsanız 60.000 ush civarında  ödeyerek Kampala'ya gidebilirsiniz.

Konaklama 

Kaliteli otel ve pansiyonları mevcuttur. Gecelik 100.000 ush den başlayıp 1.200.000 ush'ye kadar seçenekler mevcut. 
Her caddede 5-10 tane bulabileceğiniz, mutlu çifterin genelde 1 saat için kiraladıkları Guest House larda (Misafir Evi) gecelik 50.000 ush ye konaklayabilirsiniz. Ancak bitlenme ihtimaliniz yüksektir. 

Entebbe bölgesinde, Birleşmiş Milletler kampı olmasından ve çalışanlarının sinir bozucu rakamlarda maaş almasının yanısıra kira desteği almasından dolayı Entebbe'deki kira ücretleri İstanbul ile yarışır hale geliyor. Ev kiraları vasat bir ev için 400.000 ush den başlayıp lüks bir ev için 12.000.000 ush ye kadar çıkabiliyor. 

+Telefon ve internet hizmetlerinin ucuz olması.
Günlük 100Mb internet 1.000 ush
Internet bağlantı hızında en iyi operatör Africell.
Uganda'da ve aynı zamanda Afrika'da en çok tercih edilen operatör ise MTN.

+ 11 ay boyunca yazı yaşamanız. Mükemmel ve tertemiz havası. 

+Her canım sıkıldığımda biraz muz ve 100 gram fıstık alarak gittiğim hayvanat bahçesi ve parkları. (Maymunlarla vakit geçirmek bana terapi gibi geliyor)


+Ucuz, organik ve adlarını dahi ezberleyemeyeceğiniz kadar çok taze meyve ve sebze.



+Bir sigara yaktıktan sonra kahvenizi yudumlarken size herşeyi unutturacak Viktorya Gölü'ne bakan kafe ve restoranları.  


Goretti's Pizza / Entebbe


++Eğer ki bir erkekseniz kapristen uzak, şımarık ve komplike olmayan , ilk buluşmanızda size aşık olduğunu söyleyen "bence" çok güzel ve çok seksi kızları.




+Haftasonu şehirden biraz uzaklaşayım derseniz yaklaşık 3 saat mesafedeki Jinja 
+Nil nehrinin doduğu yer Source Of the Nile gerçekten görülmeye değer 
+Paranız olduğunda gidebileceğiniz ve kaliteli yemek yiyebileceğiniz restoranları. 
Canınız Harbiye kebabı veya kuru fasülye çektiğinde gidebileceğiniz Kampala'da yer alan 2 adet Türk Restoranı ( Kyoto- Vitamin Cafe ) 

+Queen Elizabeth National Park mutlaka gidilmesi gereken yerler arasında.

+Kaliteli ve kendinizi güvende hissedeceğiniz, bu sebeple de beyazların tercih ettikleri gece kulüpleri 
Bubbles ve Cayenne

+Uganda'da dövüşen, kavga eden insanlara rastlayamazsanız. Saatlerce konuşup tartışabilirler ancak hiçbir zaman kavgaya tutuşmazlar. 
Bir gece kulübü veya trafikte kavga eden insanlar görürseniz , taraflardan biri ya Türk ya da Arap demektir.

-Adrenaline ihtiyacım var ve cebimdeki para bana batıyor derseniz her sokakta bulabileceğiniz bet officeleri  veya 10'un üzerinde Casino'su. Üstelik Kampala'da yer alan Garden City alışveriş merkezindeki Simba Casino bir Türk sermayesidir.

+Türkiye ehliyetiniz varsa Uganda'da 3 ay geçerliliği olması ( Trafik soldan akıyor! ) 

Eksi faktörlerden bahsedecek olursak

- Güvenli bir ülke olmaması

- Dış Tehditler

2010 yılında Kampala'da Dünya Kupası maçlarının izlendiği esnada iki farklı restoranda gerçekleştirilen bombalı saldırı sonucu 74 kişi hayatını kaybetti. Saldırıyı El Şebab örgütü üstlendi. O tarihten bugüne kadar tehditleri devam ediyor. Yanılmıyorsam 3 ay önce saldırı hazırlığındayken evleri basılan El Şebab üyelerinin haberini tüm yerel gazeteler verdi.
Zaman zaman Amerika ve İngiltere elçilikleri aldıkları duyumlar doğrultusunda Uganda'da yaşayan vatandaşlarını mail veya sms aracılığıyla dikkatli olmaları hususunda uyarıyor. 
Sağolsun bizim Türk Elçiliğimiz de diğer elçiliğin uyarılarından 3-5 gün sonra " Türk vatandaşlarının kendilerini bilgilendirmesi üzerine!! " internet sitesine bazı uyarılar koyuyor. 
Güvenlik güçlerinin ve elçiliklerin uyarıda bulunduğu bu dönemlerde market avm hatta sokaklar bile boşalıyor. 
Her köşe başında eli silahlı bir asker veya polise rastlıyorsunuz. 
Biz Türklerin yabancı olmadığı bir psikoloji Yinede şehrin sessizliğe büründüğü bu dönemlerde gerçekten korkuyorsunuz.

İç Tehditler

- Yaşadığım tecrübeler doğrultusunda Uganda'nın ekonomisine ve imajına en büyük zararın , ülkesine hizmet etmek için  maaş alan polislerinden, askerlerinden ve belediye görevlerinden geldiğini söyleyebilirim. 
Biri belediye görevlisi mi dedi? 
Evet sizi çimlere basmaktan kelepçeleyerek tutuklama hakları var.

Almakta oldukları maaşların yeterli olmaması sebebiyle kendilerine yeni gelir kapıları yaratmaya başlamışlar ve tabiki bu gelir kaynağının hedef kitlesi beyazlar. 
Sizi kesinlikle işlemediğiniz bir suçtan dolayı itham edebilir ve sizi karakola götürmek isteyebilir. 
Aslında tek istediği paradır ve alıncaya kadar sizi bırakmamak için elinden gelen herşeyi yapacaktır. 
Sizi çimlere basmakla, seyir halindeyken kırmızı ışıkta geçmekle, tehlikeli araba kullanmakla, araç kullanırken cep telefonuyla konuşmakla itham edebilir.

Bu konuda yaşadığım en sinir bozucu tecrübe , gecenin bir saatinde Başkent Kampala'nın en işlek caddesinden evime gitmeye çalışırken, 3 üniformalı ve ellerinde otomatik silah olan polislerin içmekte olduğum sigarayı görmesiyle başladı. 
Tüm hışımlarıyla yanıma gelip
" Sen bu şehri yakmak mı istiyorsun ? diye sordu bir tanesi. 
(Bu durumlarda yapabileceğiniz en büyük hatanın güçsüz ve korkmuş görünmek olabileceğini söyleyebilirim. En sert şekilde üstünüze gelmeye devam edeceklerdir. Bunun yerine kuvvetli bağlantıları olan önemli biriymiş gibi davranmak daha akıllıcadır. 
Genelde tutar ve 3-5 kuruş vererek mevzuyu kapatabilirsiniz.

Kendilerine "Çok fazla Amerikan filmi izlediklerini söyledikten sonra evime gitmek istediğimi ve beni rahat bırakmalarını " söyledim. 
" Burada sigara içmenin yasak olduğunu ve suç işlediğimi, cezayı ödemeden hiçbir yere gidemeyeceğimi " söylediler. 

Bu durumlarla sürekli karşılaştığınızdan  meseleyi uzatmadan ve büyütmeden yolunuza devam etmek istersiniz . Uganda'da resmi görevlilere rüşvet veya haraç vermek o kadar sıradan bir durumdur ki farklı bir cebinizde onlara ödemek için her zaman 5.000 - 10.000 Shilling  (1.5$- 3 $) tutarsanız . Eğer ki cebinizdeki veya cüzdanınızdaki tüm parayı gösterirseniz bu sefer olay çok daha tehlikeli bir hal alabilir.

Kendilerine öbür cebimde bulunan 10.000 Shillingi uzattım. 
"3 kişi olduklarını ve paranın yeterli olmadığını " söylediler.
"Başka param yok" dediğimde ise "o halde karakola gideceğimizi " söylediler.
Cevabım "peki haydi gidelim ama öncesinde elçiliği arayıp avukat isteyeceğim " oldu. 
Elçiliği duymalarıyla birlikte " gerek yok bu saatte , sen evine git " deyip yürümeye başladılar. Ben de çok şükür deyip evimin yolunu tuttum. 

Karakola gitmekte hiçbir problem yok ancak gecenin bir saatinde karakola gitmek için polislerin arabasına binmek!!

- Uganda'da hırsızlık, soygun, gasp ve darp günlük olaylar arasında çok sıradanlaşmış durumda.
Yabancı bir kızcağızın yerlerde sürüklendikten sonra çantasının alınması, telefonla konuşurken birinin elinizden kapıp kaçması, hava karardıktan sonra kuytu köşe bir yerde gasp edilip üzerinizdeki bozuk paraya kadar herşeyinizin alınması veya gece yatarken sese uyanıp bir hırsızla göz göze gelmeniz, kaza geçirmeniz ve yardıma ihtiyaç duyduğunuz anda birinin yanınıza gelerek ceplerinizi boşaltması...


Bu olaylarla çok sık karşılaşılmasının sebebi hırsızlığın yüz kızartıcı bir suç olarak görülmemesi ve benimsenmiş olmasıdır.

Size ait birşeyi çalmak için gerekli koşulları ve ortamı yaratmaya çalışabilir veya bu ortam oluştuğunda fırsatı değerlendirebilmek için hazırda bulunurlar. 
Ancak iş kendilerinden çalmaya geldiğinde en feci şekilde; linçle ve ölümle sonuçlanır.

Eğer herhangi bir eşyanızı oturduğunuz kafe veya restorasyonda unuttuysanız. Sadece 1 dakika sonra almaya gittiğinizde bulamazsınız.  

Cep telefonunuzu veya tabletinizi çalmak konusunda uzmanlaşmış durumdalar .  
Nasıl mı? 
2 veya 3 kişilik gruplar halinde çalışıyorlar.
Özellikle araç içindeyseniz çok dikkatli olmalısınız. Trafik çok sık sıkışır. Bazen aynı noktada 30dk beklediğiniz bile olur.  Sol kapının yanında oturduğunuzu ve hava almak için camınızı yarıya kadar indirdiğinizi düşünün. 
Birinin aracın sağ kaputuna tüm gücüyle vurmasıyla birlikte." Ne oluyor " deyip yüzünüzü çevirdiğiniz anda yanınızda hazır bekleyen diğer soyguncu elinizdeki tablet veya telefonu çalıp tüm gücüyle koşmaya başlayacaktır. 
Durumu kabullenemeyip karakola gidip bildirim yapmak isterseniz. Sizden telefonun IMEI numarası ve içinde kullandığınız sim kartın numarasıyla birlikte telefonun teknik takibinin ve gerekli dinlemelerin yapılabilmesi için bir miktar para ödemeniz gerektiği söylenecektir. 
Tutar çaldırdığınız telefonun değerine göre değişebilmektedir ve pazarlığa açıktır. 
150.000 ush'den başlayan pazarlık 50.000 ush ye kadar düşürülebilir.

Gerekli bilgileri verdikten ve ücret ödemesini yaptıktan sonra telefonunuzun teknik takiple bulunacağına emin olabilirsiniz.
Ancak telefonunuz hiçbir zaman size teslim edilmeyecektir!! 

- Aracınız varsa bıraktığınız yerin güvenli olması çok önemlidir. Araç sağ ve sol dikiz aynalarının çalınması çok yaygındır. 
Bunu bilen araç sahipleri, dikiz aynalarının çalınmaması için monte olduğu yerde ortadan kırarlar. 

Ulaşım

- İster dolmuş kullanın ister boda boda (motor taxi) , hiçbir trafik kuralına uyulmaması sebebiyle çok sık kaza yaşarsınız. Kaza yaptığınızda hata sizin sürücünüzde ise, size yardım etmek yerine arkasına dahi bakmadan kaçacaktır. Boda bodalarda sizin kullanacağınız kask yoktur. Genelde  boda boda kullanan insanlar kendi kasklarını satın almaktadır.

Yürürken Dikkat
- Kaldırımda yürürken etrafı izleyeyim derseniz, kaldırımın üzerinde derinliği 2 metreyi bulan çukurları göremeyebilirsiniz. 
Başkent Kampala'da yer alan bir yaya kaldırımı.


Uganda'da HIV

- Kayıtlara göre Uganda'da nüfusun %7.2 sinde HIV virüsü mevcuttur. Ancak bu oran belirtiler sonucu sağlık kuruluşlarına başvurup test yaptıran insanları temsil etmektedir. Eğer ki ülkesel boyutta, kırsalı da kapsayan bir sağlık testi yapılacak olursa bu oranın %15 - %20 aralığında olacağına eminim.  
HIV hastaları Uganda'daki vakıflar aracılığıyla ücretsiz ilaçlar alabilmekteler. 

Tanıştığım HIV virüsü taşıyan kişilerin birçoğunun seçme veya korunma şansı yoktu. 
Doğdukları gün bu virüse sahiplerdi. 
Birçok HIV hastasında, bu virüsü taşıdıklarına dair hiçbir belirti göremezsiniz. 
Lütfen geleceğinizi riske atmayın. 
Sadece korunun!!

SITMA - MALARYA

- Herşey dişi anofel sineklerin bizi ısırmasıyla başlıyor. 6 kez yakalandım ve benim için Sıtma sıradan bir hastalık haline dönüştü.
Sinek koruyucu kremlerle korunabileceğinizi düşünebilirsiniz ancak Afrika'daki sivrisineklerin mutasyona uğramış ve Türkiye'dekilerden çok farklı olduğunu söyleyebilirim. 
Sizi giydiğiniz kot pantolon,çorap, gömlek veya tişörtün üzerinden ısırabiliyorlar ve bu hastalığa yakalanmamanız tamamiyle  şansa kalıyor. 
Bu sebeple size korunma yollarından değil de özellikle belirtiler ve  tedavi sürecinden bahsetmek istiyorum. 
Kendini tekrarlayan ve aynı belirtilerle ortaya çıkan bir hastalık olmadığını söyleyebilirim. İlk 3 sıtma teşhisimde , birbiriyle en ufak bir bağlantısı olmayan belirtiler gösterdi. 
Belki tek benzer belirti vardı o da yolun sonuna geldiğimi düşünmem. 

SITMANIN BELİRTİLERİ 

Sıtmanın belirtileri, nöbetler halinde ortaya çıkar. Enfeksiyona neden olan plazmodiumun türüne göre, belirtilerin şiddeti, nöbetler ve görülme zamanları değişir.
Nöbet başlamadan 2-3 gün önce hastada bazı belirtiler ortaya çıkar. Kişi, yorgun ve mutsuzdur. İştahı azalmıştır. Bunun dışında baş, bacak, sırt ağrıları görülebilir. Sıtma nöbetinde ilk görülen durum, titremedir. 2 saate kadar uzayabilir. Bütün vücut sarsılır. Titreme sırasında, ateş yükselir. Bu ateşin şiddeti, sıtmaya neden olan mikroba göre değişir. Deri kurumuştur ve sıcaklık hissi fazladır.
Ayrıca sıtmadan önce görülen başağrısı, nöbet boyunca da devam eder. Nabız yükselir ve hastada sinirlilik görülür. Sırt ve bacak ağrıları devam etmektedir.Sıtmanın ilerlediği durumlarda karaciğer ve dalakta büyüme görülür. Dalak yırtılırsa, iç kanama meydana gelir.Kansızlık görülebilir. Ayrıca hasta, solunum güçlüğü çekebilir. 
SItmanın Belirtileri yazısı www.saglik.net adresinden alınmıştır.

Sıtmanın kuluçka süresi 7 gündür. Belirtiler başladığında Afrika'daysanız sorun yok hastaneye gidiyorsunuz zaten herşeyden önce baktıkları şey Sıtma. Testlerden sonra Sıtma tespit edildiyse ya tablet başlıyorsunuz ya da iğne. Sadece 1 gün sonra kendinizi iyi hissetmeye başlıyorsunuz. İğnelerinizi veya haplarınızı bitirdikten sonra bir kez daha kan verip test yaptırıyorsunuz ve hayatınıza devam edebilirsiniz. 
Belirtiler Türkiye'ye döndüğünüzde başladıysa bilinçli olmanız gerekmektedir.
Çok kısa süre önce Sıtmadan genç bir insanımızı, THY Kabin Amiri Selda Durmaz'ı boş yere kaybettik. 

Hastanede grip teşhisi konulup evine gönderiliyor. Karşılıklı ihmaller zinciri. 

Hastaneye gittiğimizde bize bir form uzatıp doldurmamızı isterler ya. O forma "Yakın zamanda Afrika'da bulundunuz mu ? " sorusunun eklenmesi gerekmektedir. 

Bununla birlikte Afrika'dan Türkiye'ye dönüş yaptıktan sonra 10 gün içinde kendini iyi hissetmemeye başlayan her bireyin hastaneye gittiğinde Afrika'dan geldiğini belirtmesi ve Sıtma testi talep etmesi gerektiğini düşünüyorum.
Lütfen hayatınızı bir başkasının kurtarmasını beklemeyin. 
Sadece bilinçli olun. 

TİFO

Kirli içme sularıyla ve pis yiyeceklerle bulaşan ve Uganda'da çok sık rastlanan bakteriyel bir hastalıktır. 
Hiç yakalanmadım ancak birçok arkadaşıma Tifo teşhisi kondu. 
Bakteri vücuda girdikten 7-15 gün sonra hastalık belirtileri başlar. 
Belirtiler ishal, mide bulantısı, burun kanaması,yorgunluk, baş ağrısı ...
Sokakta satılan yiyeceklerden uzak durmanız ve marketlerde satılan ambalajlı suları tüketmeniz tifoya yakalanma riskinizi azaltacaktır. 

- Yalnız veya kız arkadaşınızla yürürken çok sık sözlü tacize uğrarsanız.  

- Eğer bir beyazsanız her fırsatta kazıklanmaya çalışırsınız. Sürekli pazarlık yapmak zorundasınız 

- Sürekli yaşanan elektrik ve su kesintileri 

- Ülkenin hiçbir altyapısı olmaması sebebiyle yağışlar sonrası yaşanan su basmaları.

- Hakuna Matata . Svahili dilinden gelen bu sözcük "Hiç sorun yok" "Hiç üzülme" 
anlamına gelmekte ve aslında tüm Afrika'lıların yaşam biçimini ifade etmektedir.

Hiçbir sosyal güvenceleri ve hiçbir birikimleri olmamasına rağmen kesinlikle gelecek kaygısı yaşamazlar ve bir Türk'ten veya Avrupalılardan çok daha mutlu ve stressiz bir yaşam sürerler. 

Temizlik veya güvenlik elemanlarının aylık maaşı 55-60 USD arasındadır. Vasıflı elemanlarınki 150 USD ye kadar çıkabilir. Maaş ödemeleri haftalıktır ve genelde Cuma günleri alırlar. Genelde de bu parayı aynı gece kafelerde veya gece kulüplerinde bitirirler ve sadece 1 gün sonra ceplerinde yol parası bile göremezsiniz.

Düşük gelire sahip, birikimi olmayan Ugandalıllar; hastaneye gitmeyerek, ucuz ve kötü beslenerek,hijyenik olmayan şartlarda yaşayarak tasarruf etmeye çalışırlar ancak kesinlikle eğlencelerinden ödün vermezler!
Çocuk ölümlerinin en yüksek olduğu ülkelerden biridir. Sebeplerinin başında kötü beslenme , hijyenden uzak yaşam alanları, hastalık durumda tedaviye geç başlanması veya hiç başlanmaması yer almaktadır.

- Bir yıllık çalışma izni alabilmek için 1500$ devlete + 1000$ aracıya rüşvet ödemeniz gerekmektedir. 

Eğer Uganda'ya turistik amaçlı gidiyorsanız, gezin,dolaşın,eğlenin. 
Ama dikkatli olun. 

Eğer Uganda'ya yerleşmeyi planlıyorsanız ; kesinlikle yapmayın. Çok büyük bir hata olur!

İyi ki ilk olarak Uganda'ya gitmişim ve orayı yeterli tanıma fırsatı bulmuşum. 
Aksi takdirde bugün yaşadığım ülkenin ne kadar farklı, ne kadar güzel olduğunun farkına varamazdım. 

WELCOME TO RWANDA 















18 Ağustos 2015 Salı

Afrika'da Yaşam

Yurt dışı seyahatlerimizden hep mutlu ve deşarj olmuş bir şekilde döneriz.
Peki ama neden?  
Gittiğimiz ülkenin dokusu, düzeni, temizliği, güler yüzlü insanı, manzarası, kafeleri ve restoranları, eğlence kulüpleri, yeni insanlarla tanışmak ve daha bir sürü etken ...

Dünyanın en güzel kentine gidin ve gece dışarı çıkın. Eğer ki yürürken sürekli arkanıza bakmak zorunda hissediyorsanız  mutlu olabilir misiniz? 
Korkularınız veya kaygılarınız varken manzaraya odaklanabilir veya şehrin tadını çıkarta bilir misiniz? 

Bana soracak olursanız mutluluk denilen şey kendimizi güvende ve değerli hissetmemizle başlıyor. 

Afrika'da yaşamaya karar vermek gerekli hazırlıklar ve doğru ülke seçimi yapıldıktan sonra hayatınızda vereceğiniz en doğru karar olabilir. 
Bana soracak olursanız Afrika'da yaşamı tecrübe etmenin en sağlam ve keyifli yolu 
Afrika'da bir iş bulmaktır. 
Bu iş halihazırda çalıştığınız firmanın Afrika ayağı olabilir veya Afrika'da hizmet veren United Nations (Birleşmiş Milletler), Unicef, African Union vb 1000 yardım kurumumdan bir tanesi olabilir. 
Afrika tecrübenizin yanında 2.500 USD'den başlayan maaşlarla iyi bir birikim de yapılabilir.

İlk adım Afrika'da yaşantınıza devam edeceğiniz ülkeye karar vermeden önce iyi bir araştırma yapıp seçenekleri belirlemek ve ardından da keşif gezisi yapmak gerekecektir.
Afrika'da yalnız taşınmayı planlıyorsanız iyi bir fikir olmadığını söyleyebilirim. 
İsteseniz de Afrika'da yalnız kalamazsınız. Ancak kültürlerimizin uyuştuğu ufak bir nokta bile olmadığını söyleyebilirim. 
Sadakat,sevgi ve güven kavramları Afrikalılarda yoktur. 

Bugüne kadar Türkiye dışında 10 farklı ülkeyi görme ve gezme şansım oldu. 
Bunlar: Almanya, Avusturya, Fransa, Yunanistan, Kıbrıs, Kıbrıs Rum Kesimi, Gürcistan, Mısır, Uganda ve Ruanda'dır. 

Sizlerle Doğu Afrika'da yer alan Uganda ve Ruanda'yla ilgili tecrübelerimi paylaşacağım. 











Ruanda Katliamı Hakkındaki Filmler

Ruanda katliamını konu alan filmler;

Hotel Rwanda                            Hotel Ruanda -1994 yapımı - IMDB Puanı 8.2/10
Shake Hands With the Devil       Şeytanla El Sıkışmak -2007 yapımı - IMDB Puanı 7.5/10
Shooting Dogs                           Köpekleri Vurmak -2005 yapımı - IMDB Puanı 7.5/10
Sometimes in April                     Kara Nisan - 2005 Yapımı - IMDB Puanı 7/10

Şüphesiz ki dönemi en iyi anlatan ve en çok ses getiren ilk film Hotel Ruanda'dır.

Ruanda Katliamı

6 Nisan 1994'te tarihin gördüğü en kanlı katliamlardan birisi radyoda yapılan anonslarla başladı. O gün, bir Hutu olan devlet başkanının uçağı düşürüldü. Ülkede yaşanan kaostan faydalanan Interahamwe üyeleri ellerindeki listelere bakarak, eğitimli Tutsi ve ılımlı Hutular başta olmak üzere kıyıma başladılar.
Somali başarısızlığının etkisiyle bölgeden uzak durmak isteyen ABD, baskı yaparak ve bölgede öldürülen 10 BM askerini sebep göstererek, BM Barış Gücü askerlerinin çekilmesini sağladı. Bunun üzerine katliam daha da şiddetlendi. Hutu milisleri, neredeyse ellerine geçen her aletle, balta, bıçak, satır, taş ile Tutsileri öldürmeye başladılar. Parası olan Tutsiler kurşun parası vererek, acısız ölümü satın alıyorlardı, olmayanlar ise en acımasız şekilde öldürülüyordu. Öldürmekten yorulan Hutular, Tutsilerin kaçmasını önlemek maksadıyla aşil tendonlarını kesiyor, dinlendikten sonra katliamlarına devam ediyorlardı. Kilisede rahipler, hastanede doktorlar, ellerindeki Tutsileri cellatlarına teslim ediyorlardı.
Ceset saklanabilecek her yer cesetlerle dolmuş, cesetlere saldıran köpeklere sinirlenen Hutular, o dönemde neredeyse ülkedeki tüm köpekleri öldürerek yok etmişlerdir. Dünyadaki soykırımlara seyirci kalmayacağını söyleyen Fransa ve ABD gibi ülkeler, bölgeye müdahale etmemek için BM'de soykırım sözcüğünü içeren tüm önergelerde değişiklik isteyerek, belgelerden çıkartılmasını istemişlerdir.
Katliam haberlerini alan RYB üyeleri ülkenin doğusundan girip katliamcılarla savaşarak başkente kadar ülkeyi ele geçirdiler. O ana kadar bölgeye müdahaleden uzak durmaya çalışan Fransa, ani bir kararla, katliamı destekleyen ve o anda legal olarak tanınan Hutu hükümetine askeri yardıma başladı. Bölgede hızla ilerleyen Fransız askerleri, Kigali'nin batısından Kongo'ya kadar olan bölgenin yönetimini ele geçirdi ve oraya RYB askerlerinin girmesini engelleyip, bölgedeki katliama müdahale etmedi. O ana kadar 600 bin insan öldürülmüşken, kendi sorumlulukları altındaki bölgede 200 bin kişinin daha öldürülmesine seyirci kaldılar.
100 gün içinde bölgede 800.000'e yakın insan öldürülmüş, 2.000.000 Hutu, Tutsilerin ve RYB askerlerinin öç almasından çekindiği için komşu ülkelere mülteci olarak sığınmıştır. Tüm devlet kurumları çökmüş, ekili alan kalmamıştır. 
Alıntı: Wikipedia
Bugün Ruanda'da Hutu ve Tutsi kelimelerinin kullanılması kesinlikle yasak. Devletin empoze etmeye çalıştığı  "Ruandalı" kavramı oluşmuş durumda. 

17 Ağustos 2015 Pazartesi

Ruanda Nerede

Ruanda Doğu Afrikada, 1° 03’-2° 49 Güney enlemi ve 28° 51’-30° 54’ doğu boylamları arasında yeralmaktadır. 

Komşuları Uganda,Tanzanya,Burundi ve Demokratik Kongo Cumhuriyetidir.

Ruanda'nın Dini ve Ruanda'nın Nüfusu

2014 yılı verilerine göre Ruanda'nın nüfusu 11.000.000 civarındadır. 

Ruanda nüfusunun mezhep gruplarına göre dağılımı,

Hristiyan  mezhebi %95 

İslamiyet                 %2 

Yahova Şahitleri      %1

Yerel dinler ve diğerleri %2 

Farklı kaynaklarda, özellikle de İslami web sitelerinde Ruanda'daki Müslüman nüfusun oranının %10'ların üzerinde gösterildiğine şahit olabilirsiniz ancak bu rakamlar gerçeği yansıtmamaktadır. 
Ruanda'da 2012 yılında yapılan araştırmanın sonuçlarına aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz. 

http://statistics.gov.rw/system/files/user_uploads/files/books/RPHC4_Socio_cultural_characteristics_population.pdf





Ruanda Resmi Dilleri

Resmi dilleri Kinyarwanda, Fransızca ve İngilizce'dir. 
İngilizce anadiller arasında yer alsa da okullarda İngilizce eğitim 2009 yılında başlamıştır ve öğrenciler dışında İngilizce konuşan yok denecek kadar azdır. 

İngilizce kullanarak yerel bir marketten su satın almanız bile eziyete dönüşebilir. 
Fransızca'nız yoksa işaret diliyle iletişim kurmanız gerekebilir.